Hasan Dündar: Bu Düzen Değişmeli…

23.12.2021

Hasan Dündar, hikmetakademisi.com’da “Bu Düzen Değişmeli…” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazıyı aşağıya alıntılıyoruz. 

” Bu sözü duymayalı en az yirmi yıl olmuştur, belki sizin daha fazladır… “

Bu Düzen Değişmeli…

Bu sözü duymayalı en az yirmi yıl olmuştur, belki sizin daha fazladır. Ötekinin kulakları  duyma engelli, berikinin slogan atacak takati kalmamış. Ama öteki numaralı gözlükleriylede görmeye çalışsa, berikinde istemediğin kadar hastalık. Ama yaş altmış olsada iş bitmiş değil…Göğüs kafesindeki kalb hala onsekizinde atıyor…  Kulaklar kirişte… Devrim, cihad, mücadele, bilinç, örgüt, parti,cephe, cemaat, camia, teşkilat… Yoldaşlar, arkadaşlar, kardeşler, gençlerrrr…                 

Hakikaten kuzum hangi düzeni değiştirecektik. Sadece şuan yaşadığın ülkeyi düşünme. Mesela varsayalım Almanya‘dasın, yada Amerika’da veyahut Irak’ta, Suriye’de, Mısır’da, vede Libya’da… Hakikaten hangi düzeni değiştirecektik?  Bu düzen neydiki biz değiştirmek istiyorduk. Düzen işi biraz dursun bakalım biz kimdik peki?  Sen kimsinki düzen değişikliğinden bahsediyorsun?… Arkadaş bu bir polis sorgusu yada mahkeme salonu değil ki “üstüne atılı suçtan” bahsedeyim. Bizzatihi sana yani senin attığın sloganı hatırlatmaya çalışıyorum… Şimdi ne oldu peki? Yavaşlamış hareketlerin yada aksayan adaleler ya tombiş  göbeğin sonrasımı vazgeçtin, devrimcilikten, sosyalistlikten, solculuktan?… Hakikaten niye vazgeçtin inkılabçılıktan, İslamcılıktan, mücahitlikten?  Milliyetçilikten vazgeçilmez tabiki, Türkçülük mü bitti yoksa Kürtçülük mü hortladı? Milliyetçiler hep sağcımı olur? Peki Kürtçüler niye solcu? Kürtçüler milliyetçi değilmi?…                    

Düzeni değiştirip yerine ne kuracaktın peki.? Sosyalist Rusya’da sosyalizme ne oldu? (1) Proletarya diktatörlüğü doğu Avrupa’da mı yoksa Afganistan‘damı çuvalladı?  Ya Çin’de ? Köylüler iktidar mı ? Umudumuz Enver Hocamı? Yoksa Ho Che Minh mi? Kökü dışarda olmak lafı çekilmez bir ıstırabtı  ama bak Deniz gittti, Mahir gitti, İbo gitti ama  Doğu paşa iktidarda…Sosyalistlik bittimi ki sosyalistçilik bitsin… Hakikaten sosyalist kaldımı?  Bırak kardeşim o solculuk ayaklarını…Devrimciliği tek yola sığdıramadın gitti, hiç olmazsa söyle bakalım sol ne yana düşer şimdi ?…                    

İslami cumhuriyet kurulacak elbet… Neyle kuracaktınız? Partiylemi, örgütlemi? Kırk sene içinde kaçtane İslami cumhuriyet kuruldu? Hiçbirisini beğenmiyormusun? Sana özel bir mobilya değilki bu devlet işi sana özel kuralım bir tane…Mobilya deyince geçmişte kitabevlerine gelip iple Fizilal-il Kuran ölçüsü alıp kitaplık-dolap siparişi verenler aklıma geliyor. Şimdide salonlardaki dolaplarda şıklığından dolayı hala duran tefsirleri söylüyorum…Küçük kitapların bir kısmını 12 eylülcüler, bir kısmını 28 şubatçılar götürdüler, kalanlarının da hatırası var diye arka odaya kaldırdık. Şimdi ne okuyorsun muhterem islamcı… Homo Saliens(*)… Uydurmuyorum, gerçekten, Hariri okuya okuya bizimkiler 21.ci yüzyıla armağan olarak 22.ci  ders olarak yakında yazacaklar bu kitabı…Nurcular kırmızı kitaplara kafayı gömmüşler diyordun ya, sen siyah ciltli kitapları okudunda ne oldu? Bak kırmızı kitap okuyanlar darbe yaptılar  İslami devlet kurmak için…Atma Recep din kardeşiyiz…Ne yani “İslami devleti yıkmak içinmi”  darbe yaptılar…Pes doğrusu … Bak bunu hiç düşünmemiştim…Peki kırmızı kitabın suçu ne? İslamcılık’damı bitti yoksa… Keşke bitseydi diyorsun, öldü, öldü, rahmetelil alemin…Milliyetçiliğin düzen değiştirme gibi bir kızılelması hiç olmadı ama Turan onlar için hep kızılelmaydı. Kendisi hapiste olsada fikri iktitadarda olanlar fiziken hükümette olmasalarda şimdilerde kurulan Türk konseyi onların gururu idi… Tükçülük hangi düzeni değiştirecekti? Asla hiç böyle bir davası olmadı ama hep düzenin bekçiliğini yapmak onların davasıydı… Allah var; Ağrı dağı kadar gurur ve şuurla Hira dağı kadar Müslümanlıkları tartışılmazdı. Sağcılıktı milliyetçilik… Almanya’da İtalya’da hatta Amerika’da da milliyetçiler sağcıdır. Peki bilmem kaçıncı isyan diye caka atan Kürtçüler niye solcu?… Burda dur. Demek ki milliyetçilik var, milliyetçilik var… Lütfen mezhep işinide es geç…Bugün göğsünü gere gere Aleviyim demek Seyid Rızanın kanının bereketi ise, ben kürdüm demek neyin bereketi?… Elbette Kopenhag kriterlerinin…Peki şeyh Said’in mezarı nerede? Ya Said Nursi’nin? Seyyid Kutubun mezarıda belli değil bilenler bilir…Yahu İslamcılık niye  bitti? Zafer mi kazandınız? Zafer kazanılınca dava bitiyor mu? Evlenince aşk bitiyor diyorlardı, davada bir aşkmıdır?…Niye bitsin İslamcılık? Anladımmm, herhalde modern İslami tesettürün gibi evrildin… Yoksa yenilmek yoktur asla…Tevhid,özgürlük,adalet… Hey gidi günler hey…                  

Yenilgiyi kabul etmiyorsun fakat bu ne halin Allah aşkına… Devrimcimisin yani, git bir mahalle bakkalına yada bekçisine sor bakalım neren devrimci…Komşun bile seni tanımıyor işçiler köylüler nerde seni tanıyacak. Hani sınıf temelli örgüt teorileri. Kırsaldan köylerden gelip şehirleri kuşatmak. Satır satır kesintisizler okumak, Milli demokratik devrim aşkı, olsunda darbeylede olabilir… Ordu göreve… Geldi 12 eylül, evet senin istediğin şekilde değil ama işte ordu netekim görevde… Filistin kampları, Avrupa’da mülteci düşünceler…Gerçekten iyi bir mücadele geçmişi ama sen hangi düzeni değiştirecektin ki bu düzenle mücadele seni kendine benzetti  ve hatta kendine bekçi yaptı…Ya sen mücahit kardeşim; Boş bir dava için mücadele edenlere bıyık altında gülmek güzelde ya senin durumun nedir Allah aşkına?… Caminin imamı seni tanımıyor,  hala mescid-i dırar mı yoksa düzenin imamı meselesimi? Hangisi olursa olsun camiye gitmiyorsun bari evinde imam olda namazı 27 kat sevaplandır. Maalesef ezberlediğin ayetlerin çoğunu unuttunuz…  Yüzünden kuran okumak günah olmadığı için kuran seslendirmesinide bilmiyorsun artık. Çevrenle ilgin kalmamış, düğünlerde yoksun, taziyelerde de yoksun. Parti pırtı işleri karın doyurmuyor ama bütün STK’lardanda üyeliğini e-devlet üzerinden  sildirmişsin… Sivillikten istifada sosyal medyadan… Ama Facebook’ta islamcı cakasıyla solculuk, Kürtçülük, sana kalmış gibi… Eh, klavye mücahitliği bile artık yakışmıyor sana…Heyyy milliyetçiler kaça bölündünüz yahu?  Varmı yeni yeni parti projeleri? …ARKADAŞLAR GERÇEKTEN SORUYORUM DAVALARIMIZ MI YANLIŞTI YOKSA YOLUMUZ YANİ METODUMUZ MU? Birisi çıksında “Düzene Uygun Kafalar Nasıl Yetişirilir” kitabını (2) şöyle etraflıca birisi anlatıp İTİRAFÇI OLSUN…                     

Bu itirafçılık ceza indirimine vesile olmaz ama sen kendi vicdanını hafifletmek için kendi kendine itiraflarda bulunabilirsin. Bunun düzen açısında hiç bir mahzuru yok…Ne zamanki ötekinin vicdanı olabilmiş isek bunları af ve mağfiret için sunabiliriz. Ama Kominizme karşı mücadele derneklerinde yada Faşizme karşı omuz omuza yürüyüşlerinde düzenin dişlileri daha hızlı dönverip bizi kıymış hatta düzen için imal edilen kafalar olarak paketlemiş ise kimse kusura bakmasın ama artık ne dava, ne dava adamlığı, ne mücadele, ne cihad, ne bilinç, ne iman ve nede düzen değişikliğinden lütfen bahsetmeyelim ama lütfen… Filozof  Sun-Tzu Savaş  Sanatı  adlı  klasik kitabında  “Düşmanı  ve  kendinizi  iyi biliyorsanız,  yüzlerce  savaşa  bile  girseniz sonuçtan  emin  olabilirsiniz.  Kendinizi bilip,  düşmanı  bilmiyorsanız,  kazanacağınız  her  zafere  karşın  yenilgiyle  de  tanışabilirsiniz.  Ne  kendinizi ne  de  düşmanı  biliyorsanız,  sizin için  gireceğiniz  her  savaşta  yenilgi  kaçınılmazdır.”(3)  demektedir.                        

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım ve bir çetele tutalım aramızda. İster solcu, ister sağcı, isterse islamcı yada bilmem neci ol farketmez. Ben kendimden başlayayım istersen sen itiraz et, istersen şerh düş…Farkeden birşey olmayacak.Niçin dersen hepimiz tekmilen iyiye güzele doğruya bir hareketle insanca ve hakça bir düzen için güya mücadele ediyorduk…Mücadele metodumuz farklı olup varacağamız menzil farklı tarif edilse bile hiçbirimiz Harun gibi gelip Karun gibi gitmeyecektik…(4)                  

Benden farklı düşünsen bile aşşağıda sıralayacağım evrensel ilkelere parelel aynı şeyleri söyleyip sıralayacağından eminim…Belki kelimeler farklı olacak belki artı belki eksi ama ruh ve inanç açısında itirazımız olmayacak birbirimize… Bugün ben idare ediyorum,iktidardayım diye bana sen saldırıyorsun…Dün sen iktidarda iken benim sana karşı çıktığım gibi…Hakikaten sen iktidarda iken niye ötekinin vicdanı olmadın. Senden ibret alıp ben niye tersinden bir 28 şubat hareketi başlattım acaba ? Ben niye ötekinin vicdanı olamıyorum? Muhalefet ne kadar güzel birşey değilmi??? Ama ya iktidar !!!…Hiç düşündüğün oldumu; iktidarlar değişirken neden sadece hırsızların adı değişiyor… Yahut mevcut hırsızların bukelamun gibi iktidarın rengini aldıklarını…İktidarlar değişirken sadece hırsızlarınmı adı değişiyor…Ya adalet ? Ya ırk, dil, din, inanç, fikir ayırımı?  Ya, Ortak aklın yerini alan tek adamcılık ?  Ya, Ötekileştirme, İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü ? Ya, Ehliyet, liyakat, görevler, makamlar, mevkiler, torpil, benim adamım olsun çamurdan olsun duygusu? Ya, Sosyal adalet, ekonomik düzen, ticaret, tartı, ölçü, zenginin daha zengin fakirin daha fakir olduğu?                       

Şimdi iktidara yürürken hepimizin sol-sağ-islamcı-milliyetçi-liberal v.b bütün hepimizin üzerinde üç aşağı beş yukarı anlatacağımız kural ve kaidelere bir göz atsak ne görürüz acaba…Yok aslında birbirimizden farkımız ise George Orriwel hala niye çok okunuyor… Yabancısı olmadığınız kaidelerimize bir göz atsak diyorum… Biz islamcılar düzeni değiştirmek için yola çıkarken; Adaletli olup! Sizinle aynı gruptan, aynı çizgiden olmayan insanlara karşı da adaletli olacak ! Hatta kin ve öfke duyduğunuz toplumlara karşı bile adaletli olacaktık ! ( Maide-8). Kendimiz, anne-babamız ve yakınlarımız ALEYHİNE BİLE OLSA, adaletli olacaktık! (Enam-151 ).  Muhataplarımız zengin de olsalar, fakir de olsalar adaletli olacaktık! (Nisa-135 ). Dil, renk, ırk ayrımı yapmayacaktık! (Rum-22 ). İşlerimizi, sorunlarımızı şura/danışma ile çözüp! Ortak aklı işletecektik! (Şura-38 / Ali İmranlar-139 ). Din adına hiç kimseye baskı ve zorlama yapmayacaktık! (Bakara-256) Peygamberler bile insanlar üzerinde bekçi değilken.(Enam-107) Biz niye baskıcı yasakçı despot bir sistem kurma hevesine kapılalım… Sadece tebliğ edecek, öğüt verecek ve hatırlatacaktık. (Ali İmran- 20 / Ğaşiye-21). Emanetleri (görev ve sorumlulukları), işin ehline /uzmanına verecek! (Nisa-58 ). Torpil yapmayacak her yere kendimizden olanları doldurmayacaktık…  Ayrışmayı değil uzlaşmayı tercih edecek! (Ali imran-103 / Bakara -213 / Haşr-14 ). İnsanların haklarının karşılığını tam verecek! Ekonomide, ticarette hile yapmayacaktık !(Şuara-181-183 / İsra-35 / Mutaffafin 1-3 ). Rüşvet vermeyecektik ! (Bakara-188 ). Fikir ve ifade özgürlüğünü temin edecek! En temel değerlerinizle alay edildiğinde dahi -o ortamı terk edip  ancak- şiddet uygulamayıp! (Nisa-140 ). İyinin yanında; kötünün, zulmün karşısında olacaktık! İyiliği üsteleyip, kötülüğü engelleyecektik!(Ali imran -104/110 ). Sadece bize saldıranlarla, savaş açanlarla ve zulmedenlerle savaşabilirsiniz! (Hac-39) hükmüyle  Ancak aşırı gitmeyecek ve savaştan vazgeçerlerse biz de vazgeçecektik!( Bakara-190/192/194 )  Bizimle savaşmayanlarla ise iyi geçinip ve onlara karşı adaletli olacaktık! (Mümtehine-8). Bizim düzenimizde Toplumda zengin ve fakir insanlar arasında gelir uçurumu olmayacaktı! (Haşr-7 ). Yardımlaşacak, paylaşacak, kimsesize ve yoksula sahip çıkacak, sosyal adaleti sağlayacaktık!( İsra-26 / Maun suresi ). Düşünüp, sorgulayıp, araştırıp! Bilgiye, bilime değer verecektik! ( Bakara 44, Al’i İmran 65, En’am 32, A’raf 169, Yunus 16, Hud 51, Yusuf 109, Enbiya 10, Enbiya 67, Mü’minun 80, Kasas 60, Saffat 138 / En’am 50, Yunus 3, Hud 24, Hud 30, Nahl 17, Mü’minun 85, Saffat 155, Casiye 23,) Bir toplumun değişmesi, ilerlemesi, refah düzeyinin artması kendi yaptıklarına bağlıdır! Tembelliğinizin ve sorumsuzluklarımızın bedelini kader maskesi altında Allah’a yüklemeyecektik! (Rad-11,Enfal-53 ) Hakkı bile bile gizlemeyecektik (Bakara-44). Asla zanda bulunmayacaktık. (Casiye -24)  Kınayıcının kınamasından korkmayacaktık. (Maide-54) Asla yalan söylemeyecektik (Mü’minun-8) Emanetlerine ihanet etmeyecektik  (Bakara-177) Söz verdiğimizde sözümüzde duracaktık. (Bakara-177)  Yetimin hakkını asla yemeyecektik. (Nisa-2) İnsanların kusurlarını affedecektik. (Âl-i İmran-135) Darlıkta da bollukta da bağış(infak) edecektik. (Âl-i İmran -133) Kızdığımız zaman öfkemizi yeneecektik. (Âl-i İmran -133) Başkalarının ilahlarına (KUTSALINA) sövmeyecektik. (En’am-108) Haksız yere bir cana kıymayacaktık. (En’am-151) Allah’ın ayetlerini az bir pahaya satmayacaktık. (Âl-i İmran -199) Zinaya asla yaklaşmayacaktık. (Mü’minun -5) İnananlara ‘sen mü’min değilsin’ diye tekfir etmeyecektik. (Nisa-94) Diğer dinlerin peygamberlerini hiçbirini birinden ayırt etmeyecek (Bakara-136)Ve Yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürüyecektik. (Furkan-63) Ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yapacak (En’am-52) Asla yalan şahitlik yapmayacaktık. (Furkan-72) Dillerimizi eğip bükerek (geveleyerek) Allah adına yalan konuşmayacaktık. (Nisa-135) Yeminlerimizi hiçbir zaman bozmazayacaktık. (Nahl-91) Adaklarımızı yerine getirip. (İnsan-7) Allah’ın ahdini yerine getirirken, anlaşmayı bozmayacaktık. (Ra’d-20) İnsanlara iyiyi emredecek, kötülükten de alıkoyacaktık. (Enfal-71). Asıl hedefimiz  ahireti kazanmaktır. Ancak dünya nimetlerinden de faydalanır, dünyayı yaşanabilir hale getirmek için çalışacaktık. (Nisa-74)

Baskıcı olmayıp. Merhametli ve yumuşak huylu olacaktık. (Nahl-125) Öfkelerimize kapılmayacak, hoşgörülü ve bağışlayıcı olacaktık. (Âl-i İmran-134) Zenginlik ve mevkiden etkilenmeyecektik. (Hac-41) Dinde aşırılığa kaçmayacak. (Bakara-143; Nisa, 4, 171) ve  Fedakar olacaktık. (İnsan-8) Birbirlerimizi ötekileştirmeyecek, aşağılamayacak, karalamayacak, kötü isimlerle çağırmayacaktık. (Hucurat-11) Akılımızı kullanacak. (Yunus-100) Sözü dinleyip en güzel söze uyacaktık. (Zümer-18) Biz bütün bunları yaparken  yumuşak, kibar ve zarif konuşacaktık. (Taha-44; İsra-23; Bakara-83)  Sadece Rabbimizi yüceltecektik.. (Müddessir-3) (5)             

Şimdi kimi yüceltiyoruz?… İzzeti kimin yanında arıyoruz?…Ahiret varmı acaba?…Ahiret var ise hesap,kitap ve mizan nasıl olacak?… Ömerler bu dünyada lazım bize…Harun gibi gelinip Karun gibi gidilecekse bu düzen nasıl değişecek?…Veye düzenmi  değişmeli yoksa bizmi değişmeliyiz?…Bakalım siz ne diyeceksiniz?…Vesselam…

D İ P N O T L R :

1- Gün ZİLELİ.Sovyetler  Birliği’nde Devlet  Terörü  ve  Gulaglar -Kaos  Yay. 1.  Baskı:Nisan  2021,  İstanbul.

(*)- Facebook ta bir özçekim şekli ve akımı…İnsanların hoplayıp zıplarken görüntülerini çekip yayınlaması…Moda bu ya bir ara 20 yaş resimleri yayını gibi bir algı yönetimi…

2- E.A. Rauter -Düzene Uygun Kafalar Nasıl Oluşturulur-Bakış Yay- İst-Ekim 1999

3- Sun-Zu, Savaş Sanatı, çev. Ali Demir, Kastaş Yayınlar İstanbul, 2008, s.62.

4-Numan Kurtulmuş’un Has Parti Kongresindeki konuşmasından

5-Beşir İslamoğlu-Kuranda Müminlerin özellikleri kitabından özet ile

Bu yazıda yer alan fikirler yazara aittir. Farklı Bakış’ın bakış açısını yansıtmayabilir.

Önerilen Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.