14.12.2021
Atasözleri bir halkın ferasetini yansıtır.
Yüzlerce kitapta ancak anlatabileceğiniz hikmetler bir kaç kelimelik cümlelerle ifade edilir; hem de ne ifade, aynen süzme bal gibi damıtılmış ve özümlenmiş bir şekilde.
Boşuna ‘Horoz ölür, gözü çöplükte kalır’ da dememişler.
Tarih nice han, nice sultanın tahttan düştükten sonra geçmişte kalan ikbal günlerine özlemleri ve ah-u feryatları ile doludur.
İstiklal Mahkemeleri’nin ünlü celladı Kel Ali’nin, ömrünün son günlerinde gözden düştükten sonra akli dengesini de kaybettiği ve olur olmaz evden çıkarak ‘Meclis’e gideceğim’ diye bağırdığı anlatılır.
Yılmaz Erdoğan’ın 2 devre Hakkari Belediye Başkanlığı yapmış dedesinin hayatını anlattığı ‘Ekşi Elmalar’ filmi de hüzünlüdür.
Başkanlığı kaybettikten sonra Antalya’ya yerleşen dede iler ki yaşlarda alzheimer hastalığına tutulur ve o da olur olmaz evden çıkarak bir taksi çevirir ve ‘Çek oğlum belediyeye’ der.
Gariban taksici ne bilsin hasta dedenin Antalya’da Hakkari Belediyesi’ni aradığını!
1989 yerel seçimlerinde Midyat’ta Refah Partisi seçim bürosunda çalışırken babamın amcası rahmetli Sait Amca da aklına estikçe zorla yürüyerek seçim bürosunun kapısına kadar gelir bastonuna yaslanarak son bir nefesle titrek ama mağrur bir sesle ‘İmzalanacak bir şey var mı? Varsa imzalayayım’ diye seslenirdi.
Kendini hala 1955’te Midyat Belediye Başkanı Nuri Aziz’in (Hükümet Kadın’ın eşi, Sermiyan Midyat’ın dedesi) meclis üyesi olduğu günlerdeki gibi ‘önemli’ ve etkili biri zannediyordu.
Evet!
‘Horoz ölür gözü çöplükte kalır!’ demiştik.
Her ne olurlarsa olsunlar ister eski ister yeni ‘horozlara’ ‘saygımız’ var.
Derdimiz 40 yıl tavukluktan sonra kendini horoz diye pazarlamaya kalkanlarla!
Allah’ınızı severseniz söyleyin tavuktan horoz olur mu?
‘Bu ne biçim soru? Tabii ki olmaz’ diyecekseniz, haklısınız; bence de olmaz.
Ancak insan oğlunun dünyası hülyalarla doludur.
Nice tavşan yürekli ödlek aslan olma hayalleri kurar. Kurar da bir anlık dalgınlıkla tavşan sesiyle aslan gibi kükremeye kalkınca rezil rüsva olur.
AK Parti iktidarı sallandıkça içindeki tavuklara bir can geldi!
Bugüne kadar attıkları taş hiç bir kurbağayı bile ürkütmemiş kişiler ağır abilik taslamaya başladılar.
Sanki her zaman partinin eksik ve yanlışlıklarına tavır takınmışçasına mırın kırın etmeye ‘buradayım’ demeye başladılar.
Hele boyları ‘Tavşantepe’ ihtirasları ‘Everest’ kadar olan bazıları var ki ‘AK Parti bu gidişle iktidarı kaybeder, iktidarı kaybeden bir Tayyip Erdoğan liderliği de kaybeder.
AK Parti’nin muhafazakar-dindar tabanı bir günde buharlaşmayacağına göre ben de partiyi toparlayan yeni lider olurum’ hesabındalar.
Daha hasta yatağındaki ağa ölmeden köye el koyma hesabı yapan hain kahyalar gibiler.
Sizin anlayacağınız koyun can derdinde, kasap et derdinde.
Büyüklerimiz ’40 yıl tavuk gibi yaşamaktansa 1 gün horoz gibi yaşa’ derlerdi.
Ancak 40 yıl tavuk olarak yaşamayı bir marifet sayanların horoz olma şansları yok!