2 Şubat 2021
Dünyada milyonlarca insan tarafından izlenen Üç Aptal (3 Idiots) filmi, Hindistan’da tüm zamanların en yüksek gişe rekoru ve hasılatını yapan filmidir. Filmin yönetmeni Rajkumar Hirani, bu filmde dram, komedi ve eleştiriyi birleştirmiştir. Başrol oyuncusu Emir Han’dır. Oyuncunun kendisi de yönetmen ve yapımcıdır. Küçük yaşlarda oyuncu olarak sinemaya girmiş ve pek çok ödül alan ünlü bir aktör olmuştur.
Peki, Üç Aptal filmi tam olarak ne anlatıyor ve nasıl anlatıyor?
Aslına bakılırsa film Hindistan’ın en iyi mühendislik okulundaki üç arkadaşın dostluklarını ve eğitim hayatını anlatmaktadır. Filmin başında gerçek kimliği ve toplumsal kökeni gizli tutulan ama sonunda açıklanan Rancho, bir bahçıvanın oğludur. Zeki ve hiperaktif çocukluğu ile çevresinde dikkat çekmektedir. Babasının çalıştığı konağın oğlu mühendislik okuluna gitmesi gerekirken yerine Rancho’yu gönderilir. Aslında bu isim de ona aittir. Roncho, okulda edindiği iki arkadaşıyla epey bir macera yaşar. İlk geldiği gün, kıdemli öğrencilerin çömezlere yaptığı komik işkenceye katılmaz ve yaptığı akıllıca işlerle birden dikkatleri üstüne çeker.
Rancho’nun bir de rakibi var. Rakibi Chatur Uganda kökenli bir Hintlidir ve Hintçeye tam olarak hâkim değildir. Roncho ile Chatur arasında okul birincisi olmak noktasında bir yarış bulunmaktadır. Fakat Roncho rakibi Chatur kadar inek bir öğrenci değildir. Sürekli olarak iki arkadaşıyla okulda olay çıkarır ve okul idaresinin gözetimi altındadır.
Yönetmen bu iki tip üzerinden Hindistan eğitim sistemine bir eleştiri getirir. Chatur ezberci eğitimin tipik bir temsilcisidir ve hep iyi notlar almaktadır. Roncho ise, ezberci eğitime karşıdır ve ezberciliğin ne kadar komik bir şey olduğunu dile getirmektedir. İlk çıkışını “Makina”nın tanımında yapar. Rakibi çok uzun ve teknik bir tanım yapar, tam da kitapta yazılı olduğu gibi. Roncho da hemen hemen aynı şeyleri söyler ama basitçe ve kendi sözleriyle. Bunun üzerine hoca onu dışarı çıkarmak ister, ama Rancho dışarı çıkarken ilk hamlesini de yapar. Kapıya doğru yürürken döner ve uzun uzun sözlerle bir şeyini unuttuğunu söyler. Bunun ne olduğunu soran hocasına “Kitap” der. O zaman hoca ona çıkışır: “Oğlum niçin basitçe söylemiyorsun?”
Filmdeki bu replik ezberciliğin tüm foyasını ortaya çıkarır. Ama eğitime öyle bir zihniyet damgasını vurmuştur ki hiçbir şey değişmez. Mezuniyet zamanı gelince kazanan Chatur değil, Rancho olur. Buna çok kızan Chatur on yıl sonra aynı tarihte karşılaşma teklif eder. Kim iş yaşamında daha başarılı olacak, bunu ona göstermek ister.
Aradan on yıl geçer ve Chatur, “5 Eylül” tarihinde meydan okuduğu mekana gelir ve arkadaşlarıyla Rancho’nun gelmesini bekler. Ama Rancho kayıptır. Bu kez üç arkadaş Rancho’nun peşine düşerler. Onun çocukluğunu geçirdiği şehir ve konağı bulurlar. Konakta büyük bir parti verilmektedir. Kalabalıklar içinde Rancho olarak bilinen kişiye ulaşırlar, fakat o kişi okulda tanıdıkları Rancho değildir. Ona benzemeyen kişi, Rancho olduğunda ısrar eder ve hatta duvara astığı okul diplomasını ve resmini gösterir. Her şey doğrudur, ama resimdeki kişi kesinlikle Roncho değildir.
Roncho olduğunu iddia eden adamı sıkı bir sorgulamaya tabi tutan üç arkadaş, bunun neticesinde onu olayın içyüzünü anlatmaya ikna ederler. Meğerse adam kendi ismiyle kendi yerine bahçıvanın oğlunu okula göndermiş ve onun aldığı diplomaya el koymuştur. Üç arkadaş bir araştırma sonucunda Rancho’nun nerede olduğunu bulurlar. O başka bir şehirde birçok buluşa imza atmış bir öğretmen olarak yaşamaktadır. Chatur, onun karşısına dikilir ve meydan okur. Ondan daha başarılı bir iş hayatı olduğunu, evini, güzel karısını ve arabasını ona gösterir. Tam arabasına binip gitmek üzereyken, Rancho asıl adıyla onu telefonla arar ve iş ortaklığını kabul ettiğini söyler. Meğerse Chatur başarılı bir bilim adamıyla ortaklık yapmak istemektedir ama onun Rancho olduğundan haberi yoktur!
Filmde verilmek istenen iki önemli mesaj vardır. İlk olarak başarılı olmak için zengin bir aileden ve sosyal çevreden gelmek gerekmez. Rancho bir bahçıvanın oğludur ve başarılı bir bilim insanı olmuştur. İkinci olarak ezberci bir eğitim, bir olayı anlamadan tekrar eden robotlar yetiştirmekten başka bir işe yaramamaktadır. Bu tip insanlar görünüşte başarılı olsalar da sosyal bir kişilik ve yaratıcılıktan uzak olmaktadırlar.
Filmin akıcı ve sürükleyici olması, verilmek istenen mesajın eğlenceli ve komik bir tarzda sunulmasından kaynaklanmaktadır. Eğer film çok entelektüel ve ciddi bir stille sunulmuş olsaydı bu kadar ilgi görmezdi. Bir başka deyişle filmin mesajı kadar onu takdim etme ve sunma tarzı da filmi başarılı kılmıştır. Sinema, tam da yapmak istediğini bu noktada yapmaktadır. Dram, komedi ve aşk gibi farklı türleri kullanarak yönetmen çok ciddi ve önemli bir konuyu, herkesin anlayacağı bir şekle sokarak “basitçe” aktarmaktadır.
Film, sosyolojik olarak Hint toplumuyla ilgili bilgiler de vermektedir, ama bunları verirken de o dolaylı sinema dilini çok iyi kullanmaktadır. Göze batırmadan Hintlilerin ne kadar müzikal ve mizahi yetenekleri bol bir millet olduğunu, zenginler ile yoksullar arasındaki uçurumları, farklı inanç biçimlerini ve bunlar arasındaki esnek ilişkileri çarpıcı bir biçimde ekrana yansıtmaktadır.
Bu yazıda yer alan fikirler yazara aittir. Farklı Bakış’ın bakış açısını yansıtmayabilir.
Kadir Hocam,
Teşekkür ederim! Sinema dünyasındaki değerli filmleri inceleyip okumaya sunmanızı çok anlamlı bir “iş” olarak görüyorum.
Kalemine, yüreğine sağlık.