23.06.2024
Memed Abi de Kemal Derviş gibi bir kayyum mudur dersiniz? Ne bileyim siyaset uzmanları böyle deyip duruyor da!
Şayet böyleyse kimin haklarını koruduğuna bakmalı derim!..
Kayyum kimin haklarını korur? Atayanın mı atananın mı? Yoksa üçüncü şahıslar dahil ilgili herkesin mi?..
Ne güzel kavramdı kayyum be ya; ihtiyaç duyulduğunda ne çok iş görürdü mazlum hakkı korumak için! Şu belediyelere atananlara bakınca hayıflanıyor insan; bu ne ya!..
Sen neymişsin be post-modern abi, neye ve nereye el attıysan içerden bir müdahaleyle onu ve orayı kendine benzettin:
Hani kayyum kavramına da içerden yaptığın bir müdahaleyle feleğini şaşırttığın gibi!..
Hani hakikat çoklu oldu ya, nerden baktığınla alakalıydı ya!
Memed Abi tarafından bakınca hakikat başka türlü: Para sahipleri bi yana milyonlarca yurttaş öte yana!..
Algıya ilgiye duyguya vs her ne vardıysa post-modernizmin total müdahalesinden sonra
“Elde ne kaldı diye” bir çetele tutsak neyle karşılaşırız dersiniz?
Benim aklıma gelenlerden ilki “şeriat” kavramı olurdu! Yeniden moda yapıldı hani!
Baksanıza din de oldu bir “örf!” Şeriatta oldu bir “insan yapısı!”
Cümleten geçmiş olsun!..
Diyanete kayyum atansın diyenler çıktı şimdilerde! Boş konuşuyor bunlar! Devlet-i Ali o işi çoktan görmüş görmez misiniz?
Deyin ki meclise, spor kulüplerine, ticaret sanayi odalarına, esnaf kefalet ve ziraat odalarına, tarikatlara.. kayyum atansın; duyması bile hoş gelir kulağa derim!
Bu yazıda yer alan fikirler yazara aittir. Farklı Bakış’ın bakış açısını yansıtmayabilir.