Murat Sayımlar: Belki de Gündemimizde Hiç Olmayan, Hayat Veren Kavramlar

30.01.2024

Bu yazıyı, çokta alışkın olmadığımız şeyleri, alışkın olmadığımız biçimde yazmaya ayıralım.

Kimlerin, nasıl tepkiler göstereceği gözümün önüne geliyor. Yazılara, çerez muamelesi yapanlar muhtemelen ilgilerini kaybedip, bir başka yazıya geçeceklerdir. Yazılanları sadece, jargona, lügat anlamlarına dikkat ederek, kültürel metin babından okuyanlar; yani anlamlarla, haller arasında ilgi kurmayı önemsemeyenler, ihtimalen yazının nihayetinde takip etmeyi de bırakacaklardır. Ontolojik derinlikten değil, ideolojik sığlıktan yaklaşmayı tercih edenlerse, büyük ihtimalle, ne kadar cahil ve hatta yobaz olduğumu söyleyeceklerdir.

Olsun, yine de yazmak istiyorum. Hatta iddia ediyorum ki, aşağıdaki kavramlar, bu yazıyı okuyanlar ve dahi insanların büyük çoğunluğu tarafından, ihtimalen, ya hiç gündeme alınmamış ya da hiç mesabesinde dikkate alınmıştır. Elbette bu söylediğim, hayatlarının inşasında ve yaşanmasında bu kavramlara yer verilmesiyle ilgilidir. Ancak bunların fıtratlarına muttali olunca, bu kavramların muhteva ve fonksiyonlarının etki etmediği hayatların ne kadar “sahici, anlamlı ve bütüncül tatmin sağlayabilecek nitelikte” olmadığı anlaşılmaktadır.

On saniyenizi aşağıda yazılan kavramların sizin dünyanızda ne miktarda etkili ve işlevsel olduğu üzerinde tefekkür etmenizi öneriyorum.

Hayata dahil ve müdahil olmak
Bütüncül bakış
Hayatı inşa etmek
Taleplerimizin ve itirazlarımızın olması
Kurucu kafa
Mücahede etmek
Hayatın mahiyeti
Boyutlar arasında süregiden hayat
Öncülerden olmak
Şahitlik etmek
Birincil ilişki
Kök sorumluluk
Varlık özellikleri
Yol ve erkan
Özgürlüğün fıtratı
Hayatın anlarında en doğru davranış
Refiklik
Hayatın öznesi olmak
Boş işler, boş sözler
Şakile
Yüzümüzü döndüğümüz yön
Tasavvurlarımız
Mertebe
Hikmet
Bütüncül tatmin
Sükun bulmak
Rüşd
Haddini bulmak, haddini bilmek.

Sahici demişken, bir başka şeyin farkındalığı hakkında da birkaç satır yazmak istiyorum. Ben bunların fıtratlarının hakikatini ancak altmışından sonra anlayabildim. Fıtratını keşfedebildiğim; “sevgi, sahicilik, samimiyet, paylaşım, adalet” kavramları ile bu ana kadar kurabildiğim ilişkilerin, sanki “bir milyoncu” dükkanındaki malların kalitesine mütenasip olduğunu farkettim. Bu durum yeterince ıstırap verici bir hâli ifade etmektedir. Ancak tesellim, asgariden bu kavramların muhtevalarına ilişkin farkındalığımın, cehl-i mürekkebin (bilmeyip, aynı zamanda bilmediğini de bilmemek) tasallutundan kurtulmasıdır. Bu da, hakikate ilişkin sahici bir aramanın ihtimalini sağlamaktadır. Her ne kadar büyük sahrada kardelen aramak mesabesinde olsa da, varlığını bir kere müşahade etmek, umut kapısını aralamaktadır.

Yaşadığımız hayatın kalitesi, gideceğimiz hayatın mahiyeti; bu hayatın mahiyetini oluşturan veriler, hükümler, kavramlar tarafından belirlenmektedir. Fakat kavramların illaki fıtri muhtevalarını bilip, anlamak icap etmektedir.

 

Bu yazıda yer alan fikirler yazara aittir. Farklı Bakış’ın bakış açısını yansıtmayabilir. 

Önerilen Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir