Murat Sayımlar: Yalana İnanmak Arzusu

26.10.2023

Anahtar kelimeler vardır. Mesela güvenlik örgütleri dinleme yaptığı zaman, tespit ettiği bu anahtar kelimelerin birisinin geçtiği konuşmayı takibe alır. Bir süre izler, eğer dinlemeye değer bir durum yoksa vazgeçer. Mesela bu yazıyı okuduğunuz sosyal mecra da böyle anahtar kelimeler belirlemiş, bunlardan birisinin geçtiği herhangi bir yazı yapay zeka tarafından tespit edilince, hemen engellenip, kaldırılıyor.

Anahtar kelimelerle izleme yapmak pratik faydası büyük olan bir tekniktir, o nedenle bizim de bazı süreçlerde kullanmamızı teklif ediyorum. Konumuz, hayatımızda maruz bırakıldığımız yalanları tespit edip, yakalayabilmek. Elbette bunun için sadece anahtar kelimeler belirlemek yeterli olmaz. Aynı zamanda bu kelimelerin orijinal, sahici manalarını, fonksiyonlarını da bilmek gerekmektedir. Oluşturacağımız zihinsel algoritma, anahtar kelimelerin geçtiği cümleleri tespit edip, bunların, kullanılan cümledeki anlamları ile, orijinal anlamlarını karşılaştırıp, yalan olup olmadığını ortaya çıkartmalıdır.

Böyle bir iş neden yapılmalıdır?

Öncelikle, hayatı etkileyen ve hatta belirleyen odak kavramlar üzerinden yalan söyleyerek insanları kandıranların kötü niyetlerinden korunmak için yapılmalıdır.

Aldanmamak, uyanık ve farkında olarak yaşamak için yapılmalıdır.

Tespit edilen yalan beyanlar karşısında, kendi duygu, inanç ve tutumlarımızı gözden geçirip; halimizi ve duruşumuzu, dolayısıyla kazanıp, kaybedeceklerimizi bilmek için yapılmalıdır. Bu cümleyi yadırgamayın lütfen, eğer bunu bir kere yaparsak, ne kadar çok yalana maruz kaldığımızı ve bunlara inanmak arzu ve eğiliminin ne kadar fazla olduğunu görüp, büyük şaşkınlık yaşayabiliriz.

Bunu farketmeden, bunun nedenini düşünmek ihtiyacı hissedemeyebiliriz. Böyle bir ihtiyaç hissedip, hali anlamayınca, yalanların inşa ettiği zihinlerden, inançlardan, ilişkilerden, perspektif ve duruşlardan kurtulmak imkanı da bulunamayabilir. Bu durumda da sahici ve özne olmak mümkün olmayabilir.

Bu anahtar kelimeler içerisinde mutlaka olması gerekenler arasında; adalet, hukuk, barış, işbirliği, dostluk, samimiyet, hizmet, liyakat, yardım, din, doğru, özne, yol arkadaşlığı, paylaşmak, gelişme, güç, objektif, hakikat, inşa, hakiki, mücadele, biz, iyilik, ahlak, günah, sevap, rıza, dava, kutsal, doğal, huzur, tatmin, yiğitlik, ihtiyaç, sorun, mutluluk, destek, birlikte, katılım, hak, medeni, ilim, istişare, özgür, başarı, zafer, üretmek, iyi, güzel, sevgi, saygı, sorumluluk, düşünmek, akletmek, farkında, gelişmiş, sizin için, insanlık için kelimeleri mutlaka olmalıdır.

Zira bu ve benzeri kelimeleri, sahte içeriklerle yeniden imal edip, kullanan her alan ve ölçekteki müessir erkler, bunlarla aldatıp, bozarak istismar etmekte, köleleştirmekte, uyutmakta, edilgenleştirip, pasifleştirmekte ve farkındalıkları yok edebilmektedirler.

Bunların dümen suyunda yüzen nispi müessirler, yancılar da, çoğunlukla kendilerinden göründüklerinin kadük ve güdük kalmalarına vesile olmaktadırlar. Ve dahi yalanlara bindirilmiş inançlar, ezberler, kalıplar da bu yolla uzun süre yol alıp, etki edebilmektedir.

Yalanların etkileyebilmek gücü ancak algı ve anlama mekanizmalarını hakikat içerikleriyle donatıp, inşa etmemişler üzerindedir. Bunlar çoğunlukla gerçeğin peşinde olmak, akletmek, araştırmak, fıkh etmek, muhasebe etmekle uğraşmazlar. Bu durumda geriye sadece zannetmek seçeneği kalmaktadır. Yalan da, zannın hammaddesi olduğu için; yukarıda yazılanlar, sunulan yalanlara meyletmek, onlara inanmak arzusuna sahip olmak konusunu açıklamaya yardımcı olabilecek unsurlardır.

Necm Suresi.28:
Hâlbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna uyuyorlar. Şüphesiz zan, hakikat namına hiçbir şey ifade etmez.

Bu yazıda yer alan fikirler yazara aittir. Farklı Bakış’ın bakış açısını yansıtmayabilir. 

Önerilen Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.