Şakir Diclehan Yazdı: Demokrasi Sınavını Kaybeden Ortadoğu Ülkeleri

30.12.2021

Tarih boyunca çeşitli yönetim modaları olmuş ve o çağlardaki toplumların yapısıyla ve dünya görüşüyle ilgili olmuştur daima. Batı dünyası tarafından uygulanmakta olan demokrasi anlayış ve düzeni, ne yazık ki Ortadoğu ülkelerinde sınıfta kalmıştır. Göstermelik tek partili ya sözde parlamentolar, diktatörlük düzenini de beraberinde getirmiş, iktidara gelen bir daha gitmeyi asla düşünmemiş ve aklının bir köşesinden bile geçirmemiştir.

          Eğer Ortadoğu ülkeleri bu sistemi, hakikat ve erdem içeriğiyle besleyip  yüce değerlerle takviye etselerdi, başka bir dünya kurulur, maddi ve manevi değerlerin birlikte ve at başı yürümesiyle mutlulukların yaşandığı bir evren oluşurdu.

          Yeni bir dünya doğmakla ve yeni bir insanlık teşekkül etmekle beraber, çok ürkütücü ve korkutucu bir şiddet sarmalıyla çevrilmiş bulunmaktadır Ortadoğu coğrafyası ve mazlum halkları…

Batının dilinden düşürmediği özgürlük, eşitlik ve sevgi gibi kavramlar, bu yeni insan nazarında ve Ortadoğu’da çok gülünç ve akıl almaz fanteziler yumağı halinde ortalıkta dolaşmaktadır.

Avrupa karşısında duraklama dönemine giren ve uzun bir süredir gerçek ve temelli bir çıkış yolu bulamayan İslam dünyası ve ülkeleri, bugünkü durumda yeni bir fırsat ve imkan karşısında şaşırmış kalmış gibi halleri vardır. Bunun başlıca nedeni, özgürlük, eşitlik ve adalet kavramlarının sadece lafta kalmasından ileri gelmektedir.

Diplomasi alanında dünyanın en güçlü devleti olduğuna şüphe olmayan İngiltere, çağımızda sırf milli gururu yüzünden kendisini önlenemeyeceği bir çöküntüye kaymaya mahkum etmiştir.

Dünya şartları değişmesine ve bunu da en iyi gören bir devlet olmasına karşı, o hala geçen yüzyılın İslam ülkelerini –Amerika vasıtasıyla- çökertme psikoz ve düşüncesinden kendini alamamıştır.

Ortadoğu ülkeleri ve halkları konusunda kendi gücünü ve diplomatik dehasını Müslümanların aleyhinde kullanmaktan geri kalmadığı gibi bu ülkelerin petrol ve doğalgaz zenginlikleri nedeniyle sarhoşluklarından yararlandığı da çok açık ve seçiktir.

Dünyanın her tarafındaki Müslümanlar, bir kaynaktan alınan bir avuç tertemiz ve bulaşmamış su gibi, olmadıkça, aynı varoluş duygusunu paylaşmadıkça, tüm halklar aynı homojen bilinci taşımadıkça şimdiye kadar kapitalizmin  ve bundan sonra da aynı zihniyetin esiri olmaktan kurtulamayacaklardır vesselam… 

Bu yazıda yer alan fikirler yazara aittir. Farklı Bakış’ın bakış açısını yansıtmayabilir.

Şakir Diclehan’ın Tüm Yazıları

Önerilen Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir