Şakir Diclehan Yazdı: Doğu Dünyasının Ezeli Problemi: Kan Davası

12.07.2023

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin en önemli sorunları arasında yer alan kan davaları, son yıllarda yaşanan yoğun göçle birlikte Batı illerine, hatta Avrupa ülkelerine taşındığı görülmektedir.

Geçmiş yıllarda genellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan, ayrıca film, dizi ve tiyatro oyunlarına konu olan “kan davaları”, yaşanan sosyal değişikliklere rağmen, büyük sorun olmaya devam etmektedir.

 Çevre baskısı nedeniyle kan davasını yürütmek zorunda kalan aile bireyleri, kan davasından kaçmak için bölgeden başka kentlere göç etmek zorunda kalmış, bunula birlikte öldürülmekten kurtulamamışlardır zaman zaman…

Kan davalı ailelere mensup erkekler, cinayet işledikleri için cezaevine girerken, yakınları ise aynı aileye mensup olmaları nedeniyle ölüm korkusu yaşamanın hafakanının yaşamaktadırlar.

 Kan davasıyla karşılaşmamak veya kurulacak pusulara düşmemek için adeta evlerinde hapis kalan aile üyeleri, büyük sıkıntı çekmekte ve hayatları çekilmez hale gelmektedir.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaz mevsiminin sıcağında damlarda yatanların konuşmaları, kan davalarını tartışmaları, tel örgüden atlayan kaçakçıların serüvenleri, tarla paylaşım kavgaları ve sularını pay edilmeyişi, Kürdistan mıntıkasının konuştuğu ve tartıştığı en önemli meselelerin başında gelmektedir. Bu tür konulardan bahisle, şairin: “anlat anlat bu gözyaşlarını” demesi, vakti gelince her çocukta bir gül gibi açan Doğu çıbanlarını ve Güneydoğu Anadolu’nun bitmeyen kan davalarını dile getirmesi, ezeli ve ebedi bir derttir bu bölgede. Hatta kendisi de bu bölgenin bir çocuğu olan Sezai Karakoç, uzun zaman bu bölgede yaşamamasına rağmen, sanatkârlığın verdiği bir güçle yaşanan problemleri ve kan davalarını şiirde dile getirmeyi bir görev bilmiş ve konuyla ilgili kalem oynatmaktan geri kalmamıştır.

“Bir ses

Bir patlayış sesi

Tabancanın Yılandili

Devrilen bir insan

Kaçışanlar, konuşanlar,

Birikinti, boşanış, sessizlik ve çığlık

Yere devrilen bir insan

Kan davasından bir belge daha

Ekle ekle kara yazına

Akan kana gül ekle”

Yüzyılların toplumsal hastalığı olan kan davaları, çağdaş bir cahiliye adeti olarak maalesef günümdeki sıcaklığını korumakta ve bundan ötürü büyük bir sıkıntı çekilmektedir. Hala insanın insanı acımadan öldürdüğü, sırf aynı kanı taşıdığı için masum insanların katledildiği günümüzde, insanlara, kan davasının tüm yönleriyle anlatılması, özellikle arazi davalarında devletin hızlı çözüme ulaşması için bazı kanunların acilen çıkarılması gerekmektedir.

Akrabalık ilişkilerinin sıkı olduğu toplumlarda öç alma duygusundan kaynaklanan, misilleme biçimindeki karşılıklı cinayetlerle süren aile ve kabileler arası çatışmalara, genel olarak “kan davası” denilse de bir gelenek halinde sürmesi, cahil ve okumamış toplumların bir problemi olmaya devam etmektedir.

Hak arama sürecinin bulunmadığı, anlaşmazlıkların tarafları hoşnut edecek biçimde çözümlenmediği, adalet duygularının tatmin edilmediği hukuk sistemlerinde, bireyin hak ve adaleti kendi başına gerçekleştirme girişiminin bir sonucu olarak ortaya çıkan bu çılgın öfke ve kin olayının sona erdirilmesi, biraz da devletin adalet ve hakkaniyetine dayalı olarak çözümler ortaya koymasına bağlıdır.

Doğu ve Güneydoğu bölgesinde kan davalarının işlendiği çarşı ve pazarlarda bir cinayet işlendiğinde, silinen ve bulanan çarşı, kent hayallerinin gerisinde bir ağıt yükselmesine neden olur…

“Yıkıldı dağlar yıkıldı

Evimin üstüne güpegün

Güneş yaktı ekini

Kuş bitirdi tarlamı”

Bu yazıda yer alan fikirler yazara aittir. Farklı Bakış’ın bakış açısını yansıtmayabilir.

Şakir Diclehan’ın Tüm Yazıları

Önerilen Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.