Yusuf Yavuzyılmaz Yazdı: Bir Siyasal Anlayış Olarak Bebalisma

03.12.2024

Seyit Hüseyin Alataş, “Entelektüeller ve Aptallar” adlı kitabında “bebalisma” adlı bir kavram üretir. Bu kavram her inanç ve ideolojinin içine sinmiş olarak bulunur. O’na göre “bebalisma bilinçli bir ideoloji veya inanç sistemi değildir ve Hinduizm, Budizm, Hristiyanlık, İslam yahut Komünizm gibi çeşitli ideoloji ve inanç sistemleri ile bir arada görülebilir. Yaygınlığı öyle geniş bir evsaftadır ki, bebalisma kültürler ötesi, mekanlar ötesi ve zamanlar ötesidir.” (Seyid Hüseyin Alatas, Entelektüeller ve Aptallar, Babil kitap, s: 57-58) “Bebalisma, çeşitli özelliklerinden müteşekkil bir tutumdur ve nihai tezahürü olarak cehalet, ısrarlı çaba yerinde yerine ısrarcı inatçılık, tembellik ve kayıtsızlıktır. Bu olgu dünya genelinde görülmekle birlikte en çok geri kalmış ülkelerde göze çarpar.” (Seyid Hüseyin Alatas, Entelektüeller ve Aptallar, Babil kitap, s: 57)

Öte yandan toplumu ileri taşıyan ve yol gösterenler bebalismalar değil, entelektüellerdir. Entelektüelin toplumda önemli ve farklı bir işlevi vardır. “Entelektüelin işlevi, düşünce alanında benzer bir liderlik sağlamaktır. Toplumun sorunlarını açıklayan ve çözüm bulmaya çalışan entelektüellerdir; fikir üretir ve bunları toplumun diğer üyelerine yayarlar. Bu faktör, büyücü- hekimlerin, şamanların ve rahiplerin entelektüellerin rolünü üstlendiği basit toplumlarda bile geçerlidir. ” ( Seyid Hüseyin Alatas, Entelektüeller ve Aptallar, Babil kitap, s: 32)

Bebalisma örneklerini her alanda görebileceğiniz gibi dini alanda da görebiliriz. Seyid Cemalettin Afgani, din alimi olduğu iddia edenler arasında bebal örnekleri verir. “Cemalettin Afgani’ye göre bu alimler(!) sorgulamaktan uzak bir tavırla akşamdan sabaha kadar önlerinde bir lamba ile oturup geleneksel klasikleri talim ederler ve lambanın kapağı kapatıldığında neden duman çıktığı ve yerine takıldığında neden kaybolduğunu hiç sormazlar. Bu çaba harcama arzusu eksikliği sadece bilimsel araştırmalar için değil, örneğin harp esnasında harcanan çaba içinde geçerlidir. Yaklaşık bir yüzyıldan fazla bir süredir Müslüman reformcular ve entelektüeller bilime olan ilgiyi artırmak için ciddiyetle çalışıyor ve aynı şeyi diğer Asya toplumları için de söylenebilir” ( Seyid Hüseyin Alatas, Entelektüeller ve Aptallar, Babilkitap, s; 49) Bu alimlerin temel özelliği, yeni fikir üretmekten ziyade, olanı tekrar etmektir. Bu anlamda toplumun karşılaştığı sorunlara çözüm aramak, içtihat etmek ve yeni düşünceler üretmek gibi özellikleri yoktur.

Entelektüeller, sorun ortaya çıkmadan önce, sorunu fark eder ve nasıl çözüleceği üzerine fikir üretir. “Beballerin öngörü gücü olmadığından, bir olaya genellikle ancak olduktan sonra tepki verirler; şemsiyelerini Ancak yağmur üzerine yağdıktan sonra açarlar. (Bu tutum özellikle devlet yönetimi ve planlamasında yıkıcıdır) Bebalizma özgün ya da yaratıcı olmadığı için babeller işlevsel rasyonelitenin yanı sıra özsel rasyonalite de geliştiremezler”(Seyid Hüseyin Alatas, Entelektüeller ve Aptallar, Babil kitap, s58-59)

Bebalisma, siyasal anlamda otoriterliğe yatkın bir zihin yapısına sahiptir. Hiçbir konuda derinlemesine analiz yapmaz. “Bebalisma otoriterdir, düşünmeye yer yoktur ve deneysel değildir. Olağan kabul edilebilirlik aralığının dışında kalan konularla atıfta bulunulduğunda, yeterli neden ya da açıklama yapmadan başkalarının önerilerine inanmasını beklemek ve bebalismanın karakteristik özelliğidir. (Seyyid Hüseyin Alatas, Entelektüeller ve Aptallar, Babilkitap, s: 60)

Bebalisma, her toplumda bulunan bir kişilktir. ” Bebalisma tanımımızı sonlandırırken bir kez daha vurgulamak isteriz ki, babalisma bir ideoloji, bir inanç sistemi, bir kültür, bir felsefe değil, uyuşuk, düşünmeyen, mantıktan etkilenmeyen, en ufak bir estetik değer taşımayan, kayıtsız, saf, bilimsel olmayan, düşünmeye sevk etmeyen, yalnızca parçalara odaklanan, yönsüz, pasif, yaratıcı olmayan ve bilinçli olarak açıklanmış herhangi bir hedefi bulunmayan bir zihni tutumdur. Bebalizma zihindeki bir parazittir. Ne bir savunucusu, ne bir taraftarı, ne de herhangi bir hak iddiası vardır; kurumsallaşmamıştır ve bir eğilim olarak kaydedilmemiş ve aktarılmamıştır. Asalak tutumun bilinç dışta aracılığıyla işler. Bir parazit olarak yaş, cinsiyet, kültür, ırk, din, felsefe, koşullar, zaman ve mekandan bağımsız olarak kendine farklı gruplarda gösterir. ” ( Seyit Hüseyin Alatas, Entelektüeller ve Aptallar, Babil kitap, sayfa 68)

Türkiye özelinde her siyasal düşünce ve fikir akımı içerisinde bebalisma örnekleri fazlasıyla vardır. Bu yüzden, toplumsal sorunların çözümünü sağlamak için, onların etkinliklerini azaltmak gerekir.

 

Yusuf Yavuzyılmaz’ın Tüm Yazıları

Önerilen Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir